Bayan basketbol takimi maclarinda tezahurat yapan, kaskol sallayan, Ali Sami Yen stadi'na veda ederken gozleri dolan bu adamin sevgisinden suphe eden, edebilen gerzekler var hala ve hatta "bu adam ne verdi ki?" diyenler de var. 2007-2008'de sen tribunde götunu "lincoooln, lincoooln" diye yirtarken takimi tutup kolundan sampiyonluga goturenlerin basindadir Arda Turan, sakatken dahi sahaya adimini attiginda umuttur, saglikli oldugu surece de takima her seyini vermistir. gayet acik ki o burada atip tutan bazilari gibi uefa kupasi alindiktan sonra galatasarayli olanlardan da degildir.
Kimi dedi ki Fenerbahçeli dostlarıyla takılıyor hep, kaptan olmamalı; kimi dedi ki kaptanlığı kaldıramadı, kimi dedi götü kalktı, kimi dedi çok kilo aldı ama sonuç olarak herkes bir şey dedi. Haklı ya da haksız, herkes eleştirdi. Eridi gitti demeyeceğim, çabaladı sönmemek üzere. Kaptan yapıldığında zaten hayatı bitmişti. Adnanlar sağolsun, bir gencin bırak futbol yaşamını; hayatını karartmışlardı.
Ben bugün ağlıyorsam, sebebi Arda Turan transferinin mantık çerçevesindeki detayları değildir. Ben bugün Bir sevdiğimi kaybettim . İyi mi oldu kendisi için, kötü mü oldu düşünemiyorum bile Arda bizim evladımızdı... Ve artık yok. Benim için yeterlidir.
Artık Messi'yi Ronaldo'yu alsan ne fayda... Ben ; tribünde Büyük Kaptan buraya diye çağıramadıktan sonra...
Arda'nın gidişine sevinen/üzülmeyen/burkulmayan adam yeri gelince Galatasaraylılığını askıya da alır. çünkü onun kadar GALATASARAYLI değildir
Güle Güle büyük kaptan!! umarim bir gün tekrar Arenaya kaptanimiz olarak cikarsin..
